Filmegider - Sinemani - Sinema Manyaklarının adresi

Sinema hakkında herşey. Sinema, Trailer, Film, Movie, Film yıldızları, cinema, aktörler, aktristler, 2009 yeni vizyona giren filmler...

Konak'ta akşamüstü.. İzmir'de olup ta İzmir'i özleyenlere



Konak ta akşamüstü....

Kendi çektiğim bir fotograf.. Sizinle paylaşmak istedim dostlar...

Heykeltraş : Ron Mueck'in Sanat eserleri..
Ron Mueck Video - Metacafe




Ron Mueck - video powered by Metacafe

Atatürk'ün bilinmeyen 4 fotosu

Tarih, 24 Temmuz 1927. Yer, Dolmabahçe Sarayı... Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhurbaşkanı sıfatıyla İstanbul'a ilk gelişinden 23 gün sonra. Sarayın merdivenlerinden inerken Birisi elini öpmeye çalışıyor. O ise elini öptürmemek için direniyor. Ulusu daima üstte tutmanın erdemini hatırlatıyor. Ayrıca 'o' anda kendisinden yıllar yıllar sonra elini öptürmek için uzatan politikacılarımıza ders vermeye devam ediyor. Mücadelelerin adamı 'o' anda küçücük bir başka mücadele veriyor.



Atatürk, fotoğrafın çekildiği 29 Mayıs 1936 tarihinde İsmet İnönü ile birlikte Harp Akademileri'nin tatbikatını izlemişti. Bu olaya ait çok fotoğraf var. Ve o gün çekilen fotoğrafların çokluğu bize, o gün epey yorulduğuna dair ipuçları veriyor. Bu pek bilinmeyen fotoğrafsa günün yorgunluğu kanıtlıyor. Gömleğinin yakasından bir düğme açmış, ayaklarını uzatmış, hemen hemen her fotoğrafta olduğu gibi sigarası elinde, kasketi dizinde yorgun ve dalgın bakıyor.



17 Temmuz 1936'da İstanbul Florya plajında, denizin, kumun, güneşin keyfini çıkaran bir insan.. Türkiye Cumhuriyeti'nin Birinci Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk. Florya'da o gün sırtüstü uzanıp güneşlenmiş, sonra ne olduysa yerinden doğrulmuş ve 'o' anda da deklanşöre basılmış. Ve elbette sırtında deniz kumuyla ve mayosuyla fotoğrafının çekilmesine hiç aldırmamış. Hatta ulusun denizden, deniz sporlarından yararlanmasını teşvik için bu fotoğrafların yayımlanmasını istemiş



Atatürk, 1919'daki ayrılışından sonra İstanbul'a hiç gidememişti. Zaferden sonra 1 Temmuz 1927'de İstanbul'a gitmek nasip oldu ve bu büyük bir olaydı tabii... İstanbul, halk tarafından gelin gibi süslenmişti. Kent, Atatürk'ü Marmara Denizi'nde karşılamıştı. Denizyollarının 13 küçük, 8 büyük vapuru Şirket-i Hayriye'nin 12, Haliç Şirketi'nin 7 vapuru Marmara Denizi'ne açılmıştı. Ayrıca tamamen dolu 20'den çok özel şirket vapurları da Adalar'a doğru yol almıştı. Diğer özel motorları, sandalları, kayıkları ve benzerlerini saymak mümkün değildi. Marmara Denizi vapurlar, motorlar, sandallar tarafından adeta istila edilmişti. 1 Temmuz sabahı Adalar açıkları böyleydi. Atatürk de 'o' anlarda böylesine mutluydu...
**********
Resimdeki mutluluk...

Dünyaya dost yaşamak elinizde



İnsanoğlu, küresel ısınmanın geldiği tehlikeli boyutlar ve artan çevre kirliliğiyle birlikte, daha duyarlı davranmaya başladı. Herkesin evinde ve hayatında atacağı küçük ve dikkatli adımlarla hızla tükenen dünyayı, uzun bir süre daha korumak mümkün.

Çevre korumayla ilgili konular sürekli gündemde. Siz de ilgileniyor, bir şeyler yapmak istiyor ancak nereden başlayacağınızı bilemiyorsanı z dünyaya dost yaşamanıza yardımcı olacak bazı önerilerimiz var.

Çevreye ve atmosfere zarar veren sprey deodorantlar yerine hiçbir kimyasal madde içermeyen kristal taşları kullanabilirsiniz.
Islatılıp, tene sürüldüğünde kötü kokuları önleyen bu özel taşlar başta pahalı gelse de çok uzun süre (yaklaşık 2 yıl) kullanıldıkları için sonuçta daha ekonomik oluyorlar.

Plastik alışveriş torbalarına açılan savaşa siz de katılın ve markete giderken kendi bez çantanızı götürün. Böylece aldıklarınızı bunun içine koyarak taşıyabilir ve boşu boşuna çevreye son derece zararlı olan plastik poşetleri tüketmemiş olursunuz.

Besinleri düdüklü tencerede pişirmek sağlıklı yiyecekler tüketmenin yanı sıra enerji tasarrufu yapmanın da iyi bir yolu. Uzmanlar buharlı tencereyle yemek pişirmenin yaklaşık yüzde 30 oranında enerji tasarrufu sağladığını belirtiyor.

Salataların üzerine kruton (yağda kızarmış ekmek küpleri) yerine ceviz, ayçiçeği ve yer fıstığı koyarak sofranıza sadece lezzet değil sağlık da getireceksiniz. Bu tahıllar kalp ve damar sağlığı için son derece faydalı yağ asitleri içeriyor. Böylece kızartma yaparken harcadığınız elektrik ya da gaz sarfiyatını da önlemiş olacaksınız.

Aldığınız sebze ve meyvelerin hatta balıkların, bulunduğunuz yöreden ya da en azından ülkeden sağlanıyor olmasına çok dikkat edin. Böylece nakliyat sırasında çevreye verilen zararı en aza indirebilecek ayrıca mevsiminde çıkan, dondurulmayan sağlıklı besinler tüketebileceksiniz.

Daha az et yiyerek doğaya destek olun. Çünkü et sofranıza gelene kadar pek çok işlemden geçiyor ve geçirdiği işlemler küresel ısınmaya yol açan başlıca faktörlerden.

Ayakkabı cilasının yerine muz kabuğu kullanmaya ne dersiniz? Eğer bu fikir size pek mantıklı gelmediyse eski bir sandaletinizle deneme yapabilirsiniz.

Ağaç yaşken eğilir diye boşuna dememişler... Çocuklarınızı ekolojik yaşamla ne kadar erken tanıştırır, çevre konusunda ne kadar erken bilinçlendirirseniz o kadar iyi. İşe oyuncaklardan başlayabilirsiniz. Elektronik, mekanik ve peluş oyuncaklar yerine tahta hatta boyasız olanları tercih edin...

Polyester yastık kılıfını ipek olanla değiştirin: Polyester, üretimi sırasında atmosfere, üretilen miktarın yüzde 25'i kadar zararlı madde yayılıyor. Ayrıca bunun sizin çok hoşunuza gidecek iyi bir yanı daha var. İpek yastıkta uyumak saçlarınızın çok daha parlak görünmesine de yardımcı oluyor.

Anneanneniz gibi yaşamak... Düşünürseniz ne kadar çevreci olduğunu anlayacaksınız. Klima yerine yelpaze, kâğıt mendil yerine kumaş mendil, sentetik kumaşlar yerine pamuklular ve kimyasal şampuan ve sıvı sabunlar yerine zeytinyağı sabunları. Üstelik bunlar kesinlikle çok da zarif alışkanlıklar!

Dünyayı kurtaracak aracın tasarımı hazır

Dünya’ya 2036’da çarpma olasılığı bulunan “Apophis” göktaşı ile buluşarak, elektronik izlemeye alacak uzay aracının tasarımı hazırlandı.

AA
Güncelleme: 15:11 TSİ 07 Mart 2008 Cuma

ANKARA - Merkezi Pasadena’da bulunan ve amacı uzay çalışmalarını desteklemek olan sivil toplum örgütü The Planetery Society tarafından geçen yıl açılan 50 bin dolarlık “Apophis Mission Tasarım Yarışması”nı SpaceWork Mühendislik şirketi kazandı.

Apophis’i 300 gün süreyle izleyecek projeyle Dünya’ya 2029’da yaklaşacak ve 2036’da az da olsa çarpma olasılığı bulunan 300 metre çapındaki göktaşının yörüngesi kesin olarak belirlenecek ve Dünya’ya çarpıp çarpmayacağı anlaşılacak.

Tasarım yarışmasını açan Planetary Society Başkanı Dan Geraci, Apophis’in bir bilim kurgu hikayesi ya da kapalı gişe oynayan bir Hollywood yapımı değil, bir gerçek olduğunu belirterek, “Göktaşının etiketleneceği elektronik izleme sayesinde, şimdi, 2017, 2029 ve 2036 arasındaki zaman diliminde uzun vadede odaklanma olanağı bulabileceğiz. Bu sayede çarpma riskine en iyi şekilde hazırlanma ve bir plan oluşturma imkanı elde edebileceğiz” diye konuştu.

Apophis’in Dünya’ya çarpıp çarpmayacağını anlayabilmek için doğru bir izleme ve eğer gerekiyorsa yörüngesini değiştirmek için bir yöntem bulmak gerekiyor.

Yarışma kurallarına göre, göktaşını elektronik olarak izlemeyi öngören tasarımın, 2017’ye dek göktaşının yörüngesini değiştirmek için insanlı bir sefer düzenlenmesinin gerekli olup olmadığı bilgisini en kısa sürede sağlaması gerekiyor.

MISIR KÖTÜLÜK TANRISI APOPHİS
Adını Mısır mitolojisindeki kötülük tanrısı Apophis’den alan ve Haziran 2005’te keşfedildikten sonra incelemeye alınan Apophis’in, Dünya’ya çarpması durumunda, 1945’de Hiroşima’ya atılan atom bombasından 100 bin kat daha fazla bir güç yaratacağı tahmin ediliyor.

Bu etkinin binlerce kilometrekarelik bir alan üzerinde yaşayan tüm canlıları etkileyeceğini söyleyen bilim adamları, çarpışmayla atmosfere yayılacak toz bulutunun tüm dünyayı kaplayabileceğini belirtiyorlar.

NASA, bu çarpmanın yönünü değiştirmenin ve göktaşından korunma stratejisinin planlama, deneme ve uygulama aşamalarının yıllar alacağını ifade ederek, bir an önce çalışmalara başlanmasının şart olduğunu açıklamıştı.

NASA’nın geçen yıl, saatte 48 bin kilometre hızla yol alan ve 2029’da Dünya için olası tehdit olarak tanımlanan “Apophis” adlı göktaşına astronot indirmeyi planladığı bildirilmişti.

Space.com internet sitesindeki habere göre, plan konusunda son derece ciddi olan NASA yetkililerinden, Houston’daki Johnson Uzay Merkezi’nden Chris McKay, insanlığın asteroid sorununun çözüldüğünü görmek istediğini belirtmiş, “Oraya astronot göndermek ve asteroidin yönünü değiştirebilmek, bilimsel açıdan olduğu kadar insanlığın neler yapabileceğini göstermek açısından da çok değerli olur” demişti.

Bilim adamları, Dünya için tehdit yaratan göktaşlarını nükleer başlıklı silahla vurarak, aynı rotada binlerce küçük cisim oluşmasına yol açacağından, göktaşının hafifçe yönünün değiştirilmeye çalışılmasının en iyi yaklaşım olduğunu düşünüyorlar.

Uzmanlar, küçük bir otomobilin itme gücünün 1 milyar ton ağırlığında bir göktaşını yalnızca 75 günde güvenli bir rotaya çevirmeye yetebileceğini belirtiyorlar.

Bu konuda bir başka yaklaşım da Amerikalı aktör Bruce Willis’in Hollywood yapımı Aramgeddon filminde Dünya’yı felaketten kurtardığı gibi, göktaşının üzerine delici bir makine indirerek, asteroidi başka yöne itebilmeye yetecek materyalin gökcisminden çıkmasını sağlamak.

Kaynak : http://www.ntvmsnbc.com/news/437206.asp

Karbondioksit birikimi alarm veriyor


ABD hükümetinin bir raporuna göre, sera etkisine yol açan belli başlı gazlar, özellikle karbondioksit (CO2), kontrol altına alma çabalarına rağmen son yıllarda çok daha hızlı şekilde atmosferde birikiyor.

AA
Güncelleme: 18:52 TSİ 24 Nisan 2008 Perşembe

WASHINGTON - ABD’nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nin (NOAA) yer araştırmaları laboratuvarı tarafından yayımlanan raporda, 2007’de atmosferde biriken CO2’nin 2006’ya oranla yüzde 0,6 veya 19 milyar ton artış gösterdiği belirtildi.

Başka bir ifadeyle 2007, CO2 artışının milyonda (ppm) 2,4 ünite veya bir litre havada 2,4 miligram olduğunu belirten NOAA raporunda, 2000’den bu yana yıllık CO2 artışının yılda 2 ünite (ppm), 80’li yıllarda yılda 1,5 ünite ve 60’lı yıllarda yılda 1 üniteden az olduğu vurgulandı.

Dünyadaki CO2 yoğunluğunun ise milyonda 385 ünite olduğu belirtilen raporda, sanayileşme öncesinde bu oranın 280 ünite civarında olduğu ve 1850’den sonra artmaya başladığı kaydedildi.

NOAA raporunda kömür, petrol ve doğal gaz tüketiminin CO2 emisyonunun artışının başlıca sebebi olduğu belirtilerek, okyanuslar, bitki örtüsü ve toprağın havaya salınan Co2’nin yarısını soğurduğu, diğer yarısının ise atmosferde yüzyıllar boyunca kalacağına işaret edildi.

Uluslararası iklim uzmanları grubunun (GIEC) son değerlendirmesine göre de 2007’de hidrokarbon yakıtlardan kaynaklanan CO2’nin yaklaşık yüzde 20’sinin atmosferde binlerce yıl kalabileceği tahmin ediliyor.

NOAA raporunda ayrıca, iklim değişikliğine yol açan sera etkisi gazlarında metanın ise geçen 10 yıl artış göstermemesine karşın geçen yıl 27 milyon ton arttığı belirtilerek, metanın sera etkisine yol açmada CO2’den 25 kat güçlü olduğuna dikkat çekildi.
Kaynak : http://www.ntvmsnbc.com/news/444027.asp

Microsoft’tan veri aktarımında yeni hizmet : Live Mesh


Microsoft, aygıtlar arası veri aktarımı ve online uygulamaları kolaylaştıran yeni hizmeti “Live Mesh”i kullanıma sundu.

AA
Güncelleme: 15:52 TSİ 25 Nisan 2008 Cuma

ANKARA - Dünyanın bir numaralı yazılım şirketinin internetin geleceğine bakışı konusunda önemli ipucu veren yazılım sayesinde kullanıcılar, interneti bir veri çoklayıcısı (data hub) gibi kullanarak, kendi bilgisayarlarındaki dosyaları cep telefonu ve diğer cihazlarla senkronize etme olanağı bulacaklar.

Microsoft’tan Amit Mital, Live Mesh’in (şebeke) aygıtları birbirine bağlayacağını ve uyum içinde çalışmalarını sağlayacağını söyledi.

Live Mesh sayesinde kullanıcılar örneğin, evlerinden uzakta bir fotoğraf çektiklerinde, sadece birkaç saniye içinde fotoğrafı evlerindeki bilgisayar sistemlerine aktarabilecek.

Veriyi her an, her ortamda ve her cihaza erişilebilir kılan bir platform olan Live Mesh yazılımın, özellikle profesyonel kullanım için avantajlı olacağı düşünülüyor.

Kaynak : http://www.ntvmsnbc.com/news/444041.asp

Gözlerinizi Bilgisayardan Koruyun!

Bilgisayara Bakma Sendromu” 21. yüzyılın en yaygın meslek hastalığı olarak tanımlanıyor. Gözlerde ağrı, yorgunluk, rahatsızlık, kızarıklık, bulanık görme, çift görme gibi belirtilerle ortaya çıkan bu sendromdan daha az etkilenmek için neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?... Doç.Dr. Banu Coşar´ın verdiği bilgilere göre, yaklaşık 20-25 yıl önce bilgisayarların gelişimi iş yerlerinde bir devrim yarattı. Daha önce ofis işleri daktilo, dosyalama, okuma ve yazma gibi aktiviteler içeriyordu. Bu aktivitelerin her biri kısmen farklı vücut ve bakış pozisyonu gerektirir, bu da aktiviteler arası doğal bir ara verme yaratırdı. Bilgisayarlar bu işlemlerin hepsini biraraya topladı, bunları ekran karşısından kıpırdamadan yapılır hale getirerek kalite, üretim ve etkinliği artırdı. İş dışında da internet, vb amaçlı bilgisayar kullanımımız arttı. Bunun sonucunda 21. yüzyıl bir salgınla karşı karşıya kaldı: “Bilgisayara bakma sendromu”. Bilgisayar kullanıcıları olarak bu sendromun bir veya birkaç bulgusundan pek çoğumuz şikayetçiyizdir: Gözlerde ağrı, yorgunluk, rahatsızlık, kızarıklık, bulanık görme, çift görme. Bu sendromun gözlerle ilgili olmayan diğer belirtileri ise baş-boyun-omuz ve sırt ağrıları! Sendromunun En Önemli Nedeni "Göz Kuruması" Bilgisayarla çalışma sonrasında gözlerde kuruluk ve buna bağlı yanma ile ağırlık hissi olur. Bilgisayar kullanıcısında, göz yüzeyindeki kuruluğu telafi etmek üzere refleks bir göz yaşarması da meydana gelebilir. Göz yüzeyinde kuru noktalar oluşmasının temel sebebi ekran karşısında göz kırpma hızımızın düşmesidir. Bunun yanı sıra şu risk faktörleri de ekran karşısında gözlerimizin kurumasında rol oynar: • Ofis ortamı: Klimalar, kağıt tozu, lazer ve fotokopi tonerleri; ortamda kuruluk ve gözün korneasını (en öndeki saydam tabaka) rahatsız eden kimyasal dengesizlik yaratır. • Göz yüzeyindeki buharlaşma alanının artması: Kağıttan bir yazı okurken genellikle aşağı doğru bakarız. Göz kapaklarımız, göz yüzeyinin önemli bir bölümünü kapar ve göz yaşının buharlaşmasını engeller. Ekrandan bir yazı okurken ise genellikle ileri doğru bakarız. Bu da göz kapakları arasındaki aralığı genişletir. Böylece gözyaşı daha geniş bir alandan buharlaşır. • Cinsiyet: Kadınlarda göz kuruması şikayeti erkeklerden daha fazladır. • Yaşlanma: Yaşlandıkça gözyaşı üretimimiz azalır. • Kimi römatolojik hastalıklar • Kontakt lens kullanımı: Lens, kurudukça, göz kırpma sırasında üst göz kapağına yapışır ve rahatsız edici bir sürtünme hissi yaratır. • Kirpik diplerinde “blefarit” ismini verdiğimiz kepeklenme, kızarma • Göz kapaklarının iç kısmına makyaj malzemesi sürülmesi Ekranın Görüntü Kalitesi, Işıklandırma, Yansıma... Bilgisayarın ekrandaki görüntüleri ne kadar iyi gösterdiği 3 şeye bağlıdır: Tazelenme (“refresh”), çözünürlük ve nokta yüksekliği (“dot pitch”). İdeal tazelenme hızı 70 Hz ve üstüdür. Çözünürlük ne kadar yüksekse o kadar iyidir. Nokta yüksekliğinin 0.28 mm veya altında olması tercih edilir. Windows’da tazelenme hızı ve çözünürlüğü, Ekran Özellikleri’nde “ayarlar” kısmından değiştirebilirsiniz. Eğer farklı bir işletim sistemi kullanıyorsanız, yardım menüsüne veya monitörünüzün kullanım kılavuzuna başvurun. Nokta yüksekliği ise sabittir, ayarlanamaz. Çevre aydınlatması (floresan, pencere, masa lambası, vb) fazla olmamalıdır. Yoksa ekrandaki karakterlerde yansıma ve parlamalar meydana gelir. Etraftaki ışıklandırma düzenlenemezse, parlama önleyici filtreler kullanılmalıdır. Ekran filtreleri görsel algılamayı artırıp, gözleri biraz olsun rahatlatabilirler. CRT (“cathode ray tube”) monitörlerle LCD (“liquid crystal display”) monitörler karşılaştırıldığında ise; LCD monitörler göz sağlığı yönünden daha avantajlıdırlar. LCD teknolojisinin gelişimi, gözlerimizin daha az yorulmasını sağlıyor. Bilgisayara Bakma Sendromundan Daha Az Etkilenmek İçin... 1. Çevre aydınlatması fazla olmasın 2. Ekran sizden 35-40 cm uzak olsun 3. Saatte en az 2 kez başınızı ekrandan kaldırıp, uzağa doğru bakın 4. Yılda 1 kez göz muayenesi olun 5. Suni gözyaşı damlası kullanın (göz doktorunuza sorun) 6. Ofisinizin havasını nemlendirin 7. Ekran filtresi kullanın 8. Gözlük kullanıyorsanız, camları antirefle özellikte olsun Kaynak: Milliyet

Sansüre nazar değdi...


International Movie Database (http://www.imdb.com) sitesini kapatmak isteyen Telekom, imdb.com yerine imbd.com’u kara listeye eklemiş. An itibariyle imdb’ye halen ulaşılabilirken alakasız boş bir site olan imbd.com engellenmiş bulunuyor. Yaa işte böyle allah razı gelmez...

Hazırkartlılar..: 20 konbara kontörü=200 kontör

Hazırkartlılar!!! Hemen EVET yazıp 3322’ye gönderin, konbaranızdaki 20 kontöre karşılık aynı gün içerisinde kullanabileceğiniz tam 200 kontör kazanın.

Kaynak : http://turkcell.com.tr/bireysel/kampanyalar/ozelavantajlar/konbarakampanya

Turkcell, Hazırkart lılar.. Konbaranızdaki 20 kontör sadece 24 saatliğine size 200 kontör olarak geri dönüyor...

Kampanyadan yararlanabilmek için EVET yazarak 3322’ye kısa mesaj atmak yeterlidir. 200 kontör hesabınıza yüklendiğinde kısa mesajla bilgilendirme yapılacaktır. Bu mesajı aldıktan sonra 200 kontörünüzü kullanmaya başlayabilirsiniz. Kazanılan kontörler aynı gün içerisinde gece 23:59’a kadar geçerli olacak ve kullanılmayan kontörler aynı saatte hesabınızdan silinecektir.

* 20 konbara kontörü=200 kontör kampanyası Turkcell bireysel hat kullanıcıları için geçerlidir.
* Aynı gün içerisinde bir kereden fazla EVET yazıp 3322’ye kısa mesaj atarak kampanyaya 1 kereden fazla katılabilirsiniz.
* 3322’ye gönderilen mesajdan herhangi bir ücret alınmamaktadır.
* Kampanyaya son katılım tarihi 27 Nisan’dır.
* Turkcell kampanya koşullarını değiştirme hakkına sahiptir.

Kaynak : http://turkcell.com.tr/bireysel/kampanyalar/ozelavantajlar/konbarakampanya




Bana ilgilendiğiniz haberleri söyleyin, son gelişmeleri size anında göndereyim. Hem de Messenger üzerinden!

Güzel ve faydalı bir bot: Ahtabot...

Hemen MSN inize eklemek için tıklayınız...
haber@ahtabot.com Tıkla!!!

MSN listenize ekliyorsunuz, en cok ilgilendiğiniz 5 konuyu seciyorsunuz.
Ve Ahtabot 7 gün 24 saat hizmetinizde.. Hem de sizin istediğiniz sıklıkta, istediğiniz konuda haberleri MSN den direk size gönderiyor. İlgilendiğiniz başlıkları tek tıklama ile açıp anında CNNTURK, Hürriyet gibi haber sitelerinden okuyabiliyorsunuz...

Ayrıntılı bilgi için
http://www.ahtabot.com

Hemen MSN inize eklemek için tıklayınız...
haber@ahtabot.com Tıkla!!!

Özellikleri:
Kişiye Özel Güncel Haberler

* Takip ettiğiniz bir konuyu arama listenize eklemek için ekle komutunu vermelisiniz. Örneğin Ergenekon davasını takip etmek istiyorsanız ekle ergenekon yazıp bana gönderin. İçinde ergenekon kelimesi geçen haberler çıktığında size mesaj atacağım.
Alternatif olarak + ergenekon da yazabilirsiniz.

* Takibe aldığınız konuların listesini görmek için liste yazıp bana göndermeniz yeterli.

* Takip listenizden bir konu silmek için sil komutunu vermelisiniz. Örneğin ekonomi haberlerini listenizden çıkarmak için sil ekonomi yazabilirsiniz. Artık bu konudaki haberleri size göndermem. Alternatif olarak - ekonomi de yazabilirsiniz.

* zaman komutu kaç dakikada bir size mesaj atacağımı gösterir. Ayarı değiştirmek için zaman dakika yazabilirsiniz. Örneğin yarım saatte bir haber almak için zaman 30 yazmalısınız. Ancak bu her yarım saatte bir size mesaj atacağım anlamına gelmez. Sadece takip ettiğiniz konulara uyan haber bulabilirsem mesaj alırsınız. Girebileceğiniz en kısa aralık 15 dakikadır.

* yardım komutu, kullanabileceğiniz temel komutların özet bir listesini gösterir.
Alternatif olarak ? de yazabilirsiniz.

* Önemli Not:Durumunuz Meşgul ya da Dışarıda olduğunda sizi rahatsız etmemi istemiyorsanız meşgul yazıp bana gönderin. Bu durumlarda tekrar mesaj almaya başlamak isterseniz serbest yazmanız yeterli.

Hatırlatma Servisi

* Unutmamanız gereken kısa notlarınızı bana yazın, zamanı gelince size hatırlatayım. Bunun için tek yapmanız gereken kur tarih saat hatırlatma notunuz biçiminde bir mesaj göndermeniz. Örneğin kur bugün 18:30 annemi otogardan al yazdığınızda gerekli uyarıyı size gönderebilirim. Tarih biçimi gg.aa.yyyy şeklinde olmalı. Örneğin 11.07.2008. Bulunduğumuz gün için kısa yoldan bugün ve bir sonraki gün için yarın kelimelerini tarih yerine kullanabilirsiniz.

Hava Durumu

* Anlık hava durumu için hava şehir adı yazıp bana gönderebilirsiniz. Örneğin hava istanbul.

Aşk acısı ve kahve lekesi

"aşk acısı kahve lekesine benzer,
olduğu anda silemezsen, hiç bir zaman silemezsin"

Cüneyt Özdemir

Limitustu.com - www.Limitustu.com/forum

Limitustu.com


Birçoğumuz akşam işten geldiğimizde tv nin karşısına geçip belgesellere göz atmaktan hoşlanırız. Konu bazen denizin onlarca metre derinliklerine dalan dalgıçlar bazen motosikletle çölü geçen bir motorcu bazen de duvar tırmanışı yapan bir dağcıdır.
Biryandan bunları seyrederken bir yandan da içimizden hafif bir ses yükselmeye başlar
Acaba ben de yapabilir miydim? ”...
İşte dostlar bütün hikaye böyle başlar.


Bu kelimeler çok etkileyici.. İçinizdeki Doğa Sporları Tutkunlarının işten güçten vakit bulamadığını biliyoruz. Ve bu siteyi sizin gibi Adrenalin ve Doğa Sporları tutkunları için hazırladık... Bisiklet, dağcılık, Bungee Jumping, yürüyüş, tırmanış, trekking, yamaç paraşütü, motosiklet, rüzgar sörfü gibi bir çok hobi ve doğa sporları sizleri bekliyor...

Limitustu.com ‘un merkezi İzmir’dir ve kurucu ekibi tamamiyle amatör ruhlu profesyonellerden oluşmaktadır. İnteraktif bir platformda gezi takvimleri oluşturmak, yapılmayanı yapmak, gidilmeyen yere gitmek Limitustu.com doğa sporları ve gezi platformunun temel ilkesidir.

Algıda Seçicilik mi Algida Seçicilik mi?

(ALINTI)
Algıda seçicilik

Kalabalık bir cafede çok fazla ses varken, yanımızdakinin söylediğini bile duymakta zorlanırken, 2 masa ötemizde konuşma arasında ismimiz geçtiğinde, duyarız. Hepimizin bildiği gibi pskilojide buna "algıda seçicilik" diyoruz.

Pazarlamada da durum çok farklı değil. Servis ya da ürününüzle doğru kişiye, doğru şekilde hitap etmeyi başarabiliyorsanız, duyulursunuz.

14.12.2004
Kaynak : http://www.farketing.com/fikirler/2004/12/algda_seicilik.html


Yukardaki yazıyı okduktan sonra alıntı yaptığım siteye bir göz atıp yazıya yapılan yorumları okursanız, Google arama motorunun azizliği ile "Algida" kelimesi arandığında çıkan "Algıda" kelimesinin insanları nasıl da yazıya örnek teşkil edecek şekilde yanılttığını görebilirsiniz... Çok komik bir durum ama ne yazık ki dikkatsizlik doğuran algı meseleleri...:D